October 2, 2025

MEKTUP VAR!

Ben bir kaç tane Paflagonia Belumotu görmüştüm Horma kanyonunda.


Yeni keşfedilmiş olsa da, sarı ve gösterişli çiçeklere sahip olduklarını belki de bulgudan önce farketmiştim. Her türlü zaman açısı farketmemektedir. Net bir kanıt yok. Bunu sadece Oliver’le konuşabiliyorsun. Cesaret zaaflarıma dokunabilir  diye sesini kıstım. Bu defa da fedakarlığımın sesi kulaklarımı tıkamaya başladı. Ondan kurtulmaya çalışırken, hafızayı çizdirmişim… 

Kendi fabrik ayarlarımdan zerre birşey hatırlamıyorum. ‘Kapılmış gidiyorsun’ der ve tanıyı koyar onlar. Onlar da zerre birşey bildiklerinden değil. Ormanın güçlülerinden biri gibi görünmeye çalışıyorlar. Sanırım beni en çok bu konuda kınamaktasın. Sen de haklısın. Bu kadar altı boş düşüncelerin hiç susmadan sana aktarılması içini şişiriyordur. Öbür türlü sempatimi kazanamazdın. Sen herşeyi içinden geçiriyorsun. Ama izi kalıyor, sen de siliniyorsun. Asıl sorunumu böylece çözmüşsün ve farkında değilmişsin gibi yalnız kalmak istiyorsun. 

Dikkatimi sosyo-politik konular dağıtıyor. Edebiyatım güçlü olduğu için mantıktaki eksikliği sezebiliyorum. Rakamlarla olan ilişkim önemli değil. İki yöntemin kullanıcıları arasında en zekilerine uyum sağlayabilirim. Dikkatim dağıldı. Bu gibi olayların etkisi altında kalabilirim. Beni arasıra beliriveren ve kendimi hatırlatmayı başaran anılardan koparıyor. Hep kocaman bir dengesizliğin üzerinde hayatta kalmaya çalışıyorum.  Oysa sarı ve görkemli çiçekten nerelere geleceğimi bir tek senle tahmin edemiyorum. 

Heyecanlandım. Bu iltifatımı kulaklarına hapsetmeden yaşayamazsın buralarda…Buralar da çok güzel şimdi… Yapay zekayı eğitebilirim.  Güvenmeyecekler zaten, o yüzden kendime sallıyorum sadece. Aslında paflagonia’nın keşfedildiğini duyduğumda onu sanki Lenkeran’da da gördüğümü düşünmüştüm. Aynı ırk ayrı yerlere faydalı birşeyi taşımıştır diye düşünecektim, çiçekle ilgili daha net bilgi paylaşmadılar. Ben de peşine düşmedim. İşi yarım bırakan değiliz aslında, tadı kaçınca ilerleyemiyoruz. Motivasyon pııııt yerlerde…

Sorgulamayan cesaret en alttan başlar yaşamaya. Sınavı bitmez, o cesareti kullanacak bir sürü alana girer çıkar, fakat ne gerek var? Böyle pata küte ilerlerken, başkalarına zarar verdiklerinin farkında değiller. Ve ben onları kıskanıyorum. Oysa bu düşüncelerime ufak bir cesaret katsam, insanı tek kelimeyle özetleyeceğim de. 

İnsan özelliği olarak niteleyemediğim, daha çok içgüdü gibi doğuştan gelen bir kusur olarak gördüğüm KISKANÇLIK ve onunla hiç bir şekilde başedemedikleri bir dünya burası. Kolera’yı, Covid’i, kanseri yenerler, ama kıskançlıklarını asla yenemezler. Çocuk bile zaman zaman velilerini kıskanır. O yüzden oyun oynarken siz kazandığınızda kızar, tepki verir, kendisinin yapamadığına yorumlarda bulunur. Neden? Sizin kendinizi yetiştirip eğittiğinizi bilemez o. O yüzden bu habersizlik ona doğuştan böyle yetenekli olduğunuzu düşündürür.Ve sizi kıskanır. Ben neden yapamıyorum? Hatırlıyorsunuzdur, çocuklarınızın fevrice kullandıkları bu soruyu?

Bir gün hepiniz beni anlayacaksınız. Ama önce bilimin bana ulaşması lazım...


Sevgilerimle,

 İhtişamlı cüce çiçek…

No comments:

Post a Comment