June 13, 2019

GÜÇLÜ İNSAN

Güçlü insan sessiz erir. Hani çatılardan sarkan buzlar erirken damlaların sesini duyarsın ya, buzdağı erirken öyle sinirbozucu sesler çıkarmaz. Güçlü insan aynı o buzdağı gibidir, sessizce erir ve onu var eden okyanusa karışır. Bir gün bi daha varolacağını umursamadan. Güçlü insan varoluşu tek seferde, kapsamlı ve sessizliğinin ağırlığıyla sergiler. Feci aşık olursun bu hareketsiz gözüken hareketliliğe. Hani Yer gezegeni kendi okunun etrafında dönmesine rağmen biz çarktaki gibi hissetmiyoruz ya, güçlü insan da öyle "hareketsiz" döner oku etrafında. Kabaca desem, çaktırmadan ve huzurunuzu bozmadan. Sizin huzurunuzu diyorum. Hani hep bi tatmin olmayan ve tatminsizliğinin zıttına bela arayan huzurunuzu bozmadan. Güçlü insan kötü olsa, size karşı üşenmeden sizi kullanır. İyi olsa, size karşı üşenmeden sizi kullanır. Çünkü güçlü insan biliyordur hızlı dönmek arabayı ağaca ille de bi gün toslar. Bu cesaret değil, akılsızlık olur. Dehalarda gözüken akılsızlık değil, bildiğin cahil cesareti ve amaçsızlık. Şu hayat bir gün her kesi ağaca toslatır derseniz, susun ve düşünün... Belkiler hep vardır. En kesin kararın bile belkisini bildiği için çok tribe girmez güçlü insan... Güçlü insanı nasıl tanırız derseniz, onu nefessiz bırakın. Ciğerlerinde toplanmış havaya siz bile hayret edeceksiniz. Kısacası, güçlü insan hayatı içine çekmiş ve ağzına su alıp oturmuş gibi duruyor. Konuşursa, hepiniz için sihrini kaçırır. Fıldır fıldır açılan gözleriniz pembe gözlüklerinize toslar. Kiyameti, gidişi, kayboluşu ağırdır güçlü insanın. Belkileri size bırakmaz, onları da götürür giderken... Yüzünde bir tebessüm vardır, Azrail bile sıksık görsün diye çevresinde dolanır. Bilimsel tebessüm. Hafızana oturur, midene değil...

No comments:

Post a Comment