November 18, 2013

Sarı Not#1

... Ve onlar anlamadıkları şeyden korktular.
... Ve onlar anlamadıkları şeyi sevdiler.
... Oysa aslında, Anlatan korkuyla sevgiyi bir arada düşünemiyordu.
... Anlatan ismini tarihe yazsa da, kalbindekileri kendisiyle beraber götürdü gitti.
... Ve onlar boşluğu farkettiler. Doldurmak için acele ettiler. Bi` duman çıktı. Kendi yangınlarından kaçmaya bile cesaret edemediler. O kadar korkmuşdular ki, kendilerini yeniden doğuracak kuvvenin sevgi olduğuna az daha inanacaklardı.
... Oysa Anlatan şu "cahillerin" yeniden dünyaya göz açmasını hiç istemiyordu.
... Ve günler seneler, seneler asırlara, asırlar bin yıllara kavuşarak kelepçelendiler. Dağlar çimenleri, çimenler ormanları, nehirler denizleri, okyanuslar buzlakları, şelaleler ırmakları vazgeçilmez yaparak "tabiat" adı altında birleşti. Bir tek insanlar  "insanlık" başlığı altında birleşse de, "lık" şekilçisini insan olmadan kullanmaya karar verdi: hırsızlık yaptı, huysuzluk yaptı, çapkınlık yaptı, kırgınlık saldı ve daha neler neler.
... Oysa İNSANLAR  da vardı. Ama bir birlerini tanıyamadılar. Tanışamadılar. Kavuşamadılar. Her biri başka bir alem oldu. Her alem de kendisinin "lık"lar tarafından darp edilmesine isyan etti ama acılara dayandı.
... Ve bir gün İNSANLAR bitti. Tükendiler.
... Geçmiş yeni kuşağa "zombi" ismini taktı.
... Ve bir gün.

No comments:

Post a Comment